13 Mart 2013 Çarşamba

Abbas Kiyarüstemi nin Kirazın Tadı Filmi, ne tadı?


Bugün rahatsızlığım nedeni ile işe gitmeyip evde geçirdiğim bir gün oldu. Evvelce bir yerde methini duyup dvd sini aldığım Abbas Kiyarüstemi'nin Kirazın Tadı filmini izledim. Sıkıcı bir film izleyeceğim gibi bir önyargı ile başladım.

 Film Bedii adındaki karakterin bir yerde intihar etmek isteği ve öleceği çukurun kapatılması için birisini arama serüveninden ibaret. Bu amaçla önce genç bir kürt asker, sonra afgan kökenli bir medrese talebesi, en sonunda da yaşı kemale ermiş bir üniversite hocası. Hocanın türkçe okuduğu güzel bir dörtlük tabiiki Azeri şivesi ile. Başkalarının dikkatini çektimi bilmem ama Kürt,Afgan ve Türk.

Kürt genç asker, Bediinin kendini öldüreceği çukura geldiklerinde arabadan kaçar gider. Medrese öğrencisi dini nasihatte bulunur fakat işi kabul etmez. Hoca kendi intihar deneyimi hikayesini anlatır ve nasıl tekrar hayata tutunduğunu anlatır. Dut kiraz meselesini anlatmayım o da film izlenince anlaşılsın.

Bediinin Hocayı bıraktıktan sonra canhıraşhane tekrar hocayı bulup, aslında intihar konusunda tereddüt eder gibi, hocanın onun ölüp ölmediğini anlaması için gerekirse boynundan tutup sarsmasını istiyor ve hocadan ertesi sabah mutlaka kendisine uğraması için söz istiyor. Sanki ölmek değilde, ölmeyi deneyimlemek ve yapabilirse kurtulmak ister gibi.

Filmin final sahnesinde amatör kamera kalitesinde görüntüler ekrana geliyor. Filmin çekim ekimi. Talim Yapan Askerler Bediinin kendini öldüreceği çukurun civarında mola verir.

Bir rivayete göre (kaynak ekşi sözlük, oyuncuların ametör olduğu söyleniyor, teyit edemedim. Bu açıdan bakınca zaten film filmlikten çıkıp bir sosyal deneye dönüşür orası apayrı bir konu).

Bediinin şantiye bekçisine uğradı sıra radyoda çalan şarkı bende bir ünsiyet duygusu uyandırmıştı, meğerim afgan şarkısı imiş.(khuda bowad yaret Ahmad Zahir)

Bedii nin intihar yolculuğunda İran'ın yoksul iç burkan yerlerine gezintiye çıkarıyor yönetmen bizi.

Bildiğimiz film klişelerine uyan bir film değil. Bir deneyim olarak izlenebilir.Ama şahsi fikrim iyi bir sinema eserinden ziyade yönetmenin derin buhranı ile karşı karşıyayız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder